unutulacak sözümüz
sözümüz unutulacak.
güzün telaşında, solgun yüzlerde
eksik anılar, kırgın bakışlar, silinmezler
kayıp gülüşlerin yorgunluğunda
ve tenha sokakların sessizliğinde
ve tenha sokakların hüznünde.
yapraklar düşse bile, anılar saklanırsa içerde
geçmiş bir sevdanın sızısında
ve eski parklarda, eski parklarda sonbahar
örtünürken şehri
unutulacak sözümüz.
kendi iç kavgalarımızın derin vadisinde
yalnızlık dayanıklılığımızın vadisinde
sözümüz
ellerimiz ceplerimizde
ve kimsenin duyamadığı şarkıyı
anların, hatıraların ve vedanın şarkısını
bir Eylül fısıldayacak içimize.
yağmurun sesiyle birlikte
geçmiş aşkların sesiyle birlikte
kalbin sesiyle birlikte
akşam çökmüş yalnızların sesiyle birlikte
yorgun yalnızların sesiyle birlikte
ve yeni umutların ve yeni hayallerin
ve herkesin ve herkesin
sesleriyle birlikte
bir Eylül fısıldayacak
kimse duyamayacak ve sözümüz
unutulacak.
Bir yanıt yazın