Sessiz bir fısıltıydı önce,
Zihnimin kuytularında yeşeren.
Bir tohum gibi düşmüştü içime,
Merakın topraklarında filizlenen.
Büyüdükçe dalları karanlığa uzandı,
Her yaprağı bir soru, her gölgesi bir şüphe.
Kökleri derine indi,
Benliğimin en ücra köşelerine.
Zehirli meyveler vermeye başladı.
Her ısırıkta biraz daha kayboldum,
Gerçeğin puslu labirentlerinde.
Aklım bir girdap, kalbim bir uçurum,
Kurtuluş yokmuş gibi bu dipsiz dehlizde.
Keskin bir rüzgar esse diyorum,
Şüphe ağacını kökünden söksün.
Bir yanıt yazın