Şehrin gürültüsü sinmiş ruhuma, bir yara gibi;
Ne yapsam susmuyor içimdeki bu telaşlı ney sesi.
Kaçsam uzaklara, dağların kuytusuna,
Sükûnet ararım, geçmişin yorgun aynasında.
Bir gölge gibi süzülür sessizlik üzerime,
Ama huzur değil, hüzün bırakır içimde.
Nedendir bu, bilmem, sükûnetin hüzün kokusu.
Belki de sakladığım sırların fısıltısıdır bu,
Belki de zamandan çaldığım düşlerin acısıdır.
Sükûnet, bir aynadır, gösterir içimin karanlığını,
Ve ben, o karanlıkla yüzleşmekten korkarım.
Bir yanıt yazın