Sızan Saatler

Gecikiyor isyan, paslı çarklar arasında
Kirli şehirlerin üzerine düşen akşam
Su uyandırdı, sessiz bir çığlık oldu dağlarda
Tükenen sabır, yorgun yüzlerde saklı telaş
Taş duvarlar ardında, unutulmuş bir fısıltı
Suçlu bakışlar, aynalarda kaybolan suretler
Yalanların gölgesinde büyüyen karanlık
Bir damla umut, çatlak dudaklarda can çekişir
Asfalt yollarda yankılanan yalnız ayak sesleri
Kabaran öfke, kontrolsüz nehirler misali
Yıkar geçer, yıkılmaz sanılan kaleleri
Susmak ihanettir, haykırmaksa nafile
Su altında kaldı, eskiyen hatıralar
Paslı zincirler çözülür, kırılır prangalar
İtiraz yükselir, fırtına öncesi sessizlikte
Umut yeşerir, beton yığınlarının arasında
Yılgın bakışlar değil, umutlu gözler artık
Gökyüzüne yükselen bir haykırış duyulur
Su durulur, berraklaşır zamanla
Yeniden doğar, küllerinden umut
Birleşir eller, yeni bir dünya için
Yüzleşir vicdanlar, geçmişin yüküyle
Sızan saatler durulur, yeni bir başlangıç


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir