Yüzüm senden döner
saklansın
ne tenha bir yalan telaşı
ne sızısı suskun bir şarabın,
yorgun ve bitkin bir duvar saati yalnızlığı
avuçlarının arasına düşen kaderine…
kırgın aynalar unutulsun
yüzüm senden döner
saklansın
sen unutsan aslında
bütün anıları tüketirsin
hayalde kalmayacak hayalim
yanlış limanlar yanlış gemiler
ve her seferinde karabatak
meczup yalnızlık tadacak
aklına bir soru gelecek
bir tutam küllenmiş umudun isyanına
emanet edeceksin
bütün şehirlerin sesi kesilsin
yüzüm senden döner
saklansın
ellerin bir seraptı çöllerimde,
ellerin,
yorgun saatlerime kapanan gizli kapı..
Bir yanıt yazın