Sessizliğin Yüzü

Yorgun ve hep yorgun
bir akşamüstü kadar solgunum şimdi
yanlış ışıklar vuruyor pencereme
yanlış ve kırık hayaller düşlüyorum
Gözlerimde paslı bir bıçak
Dua ve düş kadar özlediğim
ne kaldı elimde, bilmiyorum
kaybolup gitmek istiyorum gölgemde
ve saklanmak o paslı bıçağın
yaralı gülüşünden
Bir anıyı yaşarım sanki hiç olmamış gibi
hayaller üretirim kan kırmızı
uçurum kadar bir bekleyiş
yaratırım kendime,susarım
Sevinci yoktur eski anıların
Umutlarım yok artık hayallerim yok
büsbütün garip oldu yollarım
ezberimdeki şarkılar da suskunlaştı
ömrümün anlamı kalmadı kalbimde
kalbimde yalnız sessizliğin yüzü
Yanlış, daha baştan yanlış
bir hayaldi bu, biliyorum
ve belki ömrümüzün yarınları
bu kadar karardı ancak, kimbilir
Sessizliğin yüzü unut bu hayali


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir