Sessizliği Giydim Üzerime

Şimdi bir anıt ağacın gölgesini dinliyoruz
Şehrin o yorgun kalabalığında
Yüzü kırışık, elleri titrek adamlarıyla
Bir unutulmuş aşk hikayesi çıkabilir içinden
Alıp saracak olsak kalbini
Şimdi bir anıt ağacın
Şimdi sen tam vaktindesin unutulacak
Ardında bırakılacak tam yüz çevrilecek
Hangi bir yüzünden güzelim hangi bir
Bir yüzünde çocukluğun duruyor mahzun telaşlı
Öbür yüzünde yaşanmamış bir gençlik düşü
Daha öbür yüzünde kilometrelerce yalnızlık
Bekleyen insanlar için sabahlara kadar
Loş ışık altında
Bir yüzünle de boyuna susuyordun
Biz eskiden de en aşağı böyleydik seninle
Bir kuş konuyorsa onu bilirdik
Bir çeşmenin hüznüne diyecek yoksa onu
Bir kadın boyuna çaresizlik çekiyorsa onu
Ne zaman umudun sevincin inancın aşkına
Sessizliği giymişsek üzerimize
Akşama kadar sardı durdu


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir