Sevgilim!
Dün geceki sohbette:
“Yüzüm sahte
kalbim de öyle!”
dedin.
“Bu maskeyi düşürürsem
kendimi kaybedersem,”
dedin,
“yaşayamam!”
Yaşarsın, canım,
yapay bir ışık gibi söner hatıram bellekte;
yaşarsın, ruhumun gri tonlu aynası,
en fazla bir ay sürer
yeni nesillerde
sahtelik acısı.
Sahtelik
bir ekranda parlayan bir suret.
Bu surete bir türlü
alışamıyor içim.
Fakat
emin ol ki, güzelim,
boş vaatlerle dolu
kirli, sanal bir örümceğe benzeyen elin
kapatacaksa eğer
gerçeği yüzüme,
yalancı gözlerimde pişmanlığı görmek için
nafile bakacaklar
bana!
Ben,
bulutlu bir günde son nefesimde
hayallerimi ve seni göreceğim,
ve yalnız
yarım kalmış bir sevdanın sızısını
zihnimde tüketeceğim…
Aşkım benim!
Yapay zekalı,
plastik renkli,
sözleri yalandan tatlı yârim benim;
ne diye anlattım sana
çürümüşlüğümü,
daha sevda ilk kıvılcımında
ve bir virüs gibi sarmıyorlar
ömrümü benim.
Haydi bunlara boş ver.
Bunlar sanal bir ihtimal!
İmkanın varsa eğer
bana gerçek bir dokunuş ver,
tuttu kalbimin sahtelik sancısı.
Ve unutma ki
daima dürüst şeyler istemeli
bir aldatılmışın sevgilisi.
Bir yanıt yazın