Eski ciltlerin küflü şarkıcısı,
Unutulmuş dillerin tercümanı;
Öyle dalgın okuyor sayfaların arasında,
Bilginin hem dilencisi, hem sultanı.
Onu yormuş olmalı kelimelerin isyanı.
Gördükçe uslanması, bildikçe susaması…
Tek başına bir kütüphane olmuş, tozlu rafların sesi,
Harfleri diziyor anlamsızlığın mimarı.
Yılların yükü omuzlarında, yorgun bir derviş,
Kitapların arasında kaybolmuş bir serüven eri,
Her satırda yeni bir dünya, her cümlede bir sır,
Ömrünü adadığı bilgelik, bir labirent gibi,
Sahaf suretinde bir âlim, bir âşık, bir deli.
Bir yanıt yazın