Firaklar biriktirdim, acı sözler duydum nice
Yalanlar gördüm, riyalar, kalbi yaralar
Hepsi de beni sınadı, hepsi de bir zehirli ok gibi
Gördüm kalbin ki kırılgan, gördüm sevdanın ki uçucu
Gördüm ama nasıl, gördüm ama neden, gördüm ama bu kadar geç
Aynı bir acılar deryası, aynı bir o kadar derin.
Firaklar görüyorum, gün ortası gibi karşımda
Anılarda sızı, hayallerde yalnızlık, çaresizlikte gözyaşı
Sanki her şey bir anda değişiyor, bu değişim de kalbi söküyor
Yatağa düşürenleri, masada suskun bırakanları bunlar
Kederden karanlığı, hüzünden sessizliği çıkaran bunlar da
İşte uzun geceler, işte beyaz saçlardan kalabalığı
Firaklar görüyorum durmadan acıtan firaklar
Başlangıç firakları, çocukluk, gençlik, yaşlılık.
Teselli sözleri vardı gel git eden dudaklarımda
Ayrılıklardan gelenleri ayrılığı da bir dayanılmaz yapan
Hüzün şarkıları, ayrılık mektupları, hatıralar taşıyan eşyalar
Firaklar, ateşte, suda, havada
_Ateşten, sudan, havaydandı acısı-_
Kar firakları, soğuk-acı, buğu firakları hatıralarda
En harlısı bu: savaşlarda, en ışıksızı terk edilmişlerdeki
Bitti firakları onlar bitti.
Bir yanıt yazın