Ey Sanat, bu ne bitmez tükenmez bir çiledir?
Renkler mi tükendi, yoksa ruhum mu kederlidir?
Fırçam titrerken, boş tuval bir meydan okur,
İçimdeki fırtına, dışıma nasıl dokur?
Bir ilham beklerim, gökyüzünden bir damla nur,
Lakin iner karanlık, sanki ezelden bir sur.
Yaratmak isterim, güzellikler sunmak dünyaya,
Ama zincire vurulmuş gibiyim kendi rüyama.
Gözlerim yorulur, baktıkça bu boşluğa,
Ellerim isyan eder, bırakır fırçayı bir köşeye.
Neden böyle sessiz, bu evrenin şarkısı?
Neden böyle uzak, ilham perisinin fısıltısı?
Yoksa ben mi kayboldum, kendi içimde derin?
Yoksa bitti mi artık, o coşkun, o ateşli serin?
Ey Sanat, söyle bana, nedir bu çıkmaz yol?
Nereye gitsem, karşıma çıkar aynı kahrol.
Bir umut ararım, bir ışık huzmesi en sonda,
Belki de saklıdır, o mucize bir sonraki anda…
Bir yanıt yazın