Metanet bir yanılgı mı, yoksa
derinlerde saklanan küflenmiş bir inanç mı?
Yüzeyde parlayan cilalar,
altında gizlenen çürümeyi örter mi?
Her dokunuşta dağılan toz,
yeni bir katman mı ekler geçmişe,
yoksa sadece bir yanılsama mı?
Kirlilik bir davet mi, yoksa
kaçınılmaz bir son mu?
Pas lekesi gibi yayılan,
sessizce içimize işleyen…
Gelecek silik,
hatıralar ağır,
umut bir serap,
gerçek pas kokuyor,
ve biz metanetle bekliyoruz.
Bir yanıt yazın