Şiirler

  • SIRLAR SANDIĞI

    Eski bir defter bu, sayfaları küflü,
    Satırlar arasında saklı yalanlar.
    Kim bilir kimin ahı sinmiş mürekkebe,
    Kimlerin gözyaşıyla ıslanmış bu anılar.
    Gizemli bir sandık, açılsa dağılacak,
    Karanlık sırlar aydınlığa kavuşacak,
    Ama belki de daha karanlık olacak her yer.
    Unutulmuş bir melodi çalıyor içimde,
    Hatırladıkça kaybolan bir yüz beliriyor.
    Belki de hiç var olmamış bir düş,
    Ya da acı bir gerçeğin silik izi.
    Sırlar bir labirent, çıkış yok gibi,
    Her adımda daha da derine çekiyor.
    Çözülmez düğüm bu,
    Açılmaz kilit,
    Kapanmaz yara,
    Sırlar sandığı.


  • Veda Vakti

    Sînende açan yâre bendim,
    Bir gizli sevda, mahrem bir ân,
    Gönlümde tüten bir ömür hân,
    Rûhumla sararken seni cânân
    Âh ettik, dem-i ayrılık dendi.
    Gönlümde açan hicran yeliyle,
    Uçuştu savruldu o cân parçası.
    Vuslatın hayâliyle geçen her asrı,
    Sîneme gömdüm, bir mezar taşı,
    Unutmak ne mümkün bu aşkı böyle,
    Aşkınla yanarken içimde bir sızı.
    Her şeye rağmen sevdim seni ben,
    Bir ümit var sandım bu aşkta.
    Lâkin her şey boş bir telaşta,
    Bîçare kaldım aşkınla başta,
    Gönlümde açan yârelerle derinden,
    Elveda dedim sana bu son bakışta.
    Gözümde akan yaşlarla sessizce,
    Feryadım yükseldi âlemlere doğru.
    Aşkınla yanan kalbim bir kor gibi,
    Ayrılık acısı sardı dört bir yanı,
    Aşkımız bir masal gibi kaldı geride,
    Veda ettim sana ey sevgili,
    Hâtıranla avunurum şimdi ben.


  • Unutma Dersleri

    Sildim yüzünü o eski fotoğraftan, sildim, sildim,
    Kırık bir ayna gibiydi hatırası,
    Parçaları batardı içime her bakışta,
    Yalanları ezber ettim, yalanları, yalanları.
    Unutmak bir sanattır, öğrendim.
    Yüzümde yabancı bir gülümseme,
    Yüreğimde dinmeyen bir sızı,
    Kaderin cilvesi mi bu yoksa,
    Ayrılık şarkıları söyler dilim.
    Şehir, bir labirent gibi, kayboldum içinde,
    Her köşe başında bir anı, her sokak bir iz,
    Dünüm bir enkaz, yarınım muamma,
    Kaçıyorum kendimden, kaçıyorum senden,
    Gözlerim dolu dolu, içim kan ağlıyor,
    Sessiz çığlıklarım yankılanıyor gecede,
    Sensiz geçen günler zehir zemberek.
    Bir nehir gibi akıp gidiyor zaman,
    Değişiyor her şey, dönüşüyor dünya,
    Aşkın izleri siliniyor yavaş yavaş,
    Yeniden doğuyorum küllerimden,
    Bir umut ışığı beliriyor uzakta,
    Geleceğe umutla bakıyorum.
    Unuttum adını, unuttum sesini,
    Unutmak zorundayım, unutmak gerek,
    Yepyeni bir başlangıç için,
    Gitmeliyim buralardan.


  • Kir Çiçeği

    Şehirde açan, toprağa hasret, kir çiçeği,
    Asfaltın çatlağından umut filizlenir.
    Betonda yeşeren, sessiz bir dileği,
    Masumiyet kokan, ruhumuz dinlenir.
    Büyür, serpilir, griye inat durur,
    Kalabalık içinde, yalnız bir figan.
    Betonun kalbinde, aşkla yoğrulur,
    Yüzünde tebessüm, kalbinde isyan.
    Güneşi özleyen, toprakla birleşen,
    Büyür, serpilir, hayata tutunur.
    Umutsuz kalplere, sevinç veren,
    Her zorluğa rağmen, hayatı savunur.
    Şehrin ortasında, bir mucize gibi,
    Kir çiçeği açar, hayatın sırrı.


  • Ayrılık

    Şehrin yorgun ışıklarında
    unutulmuş bir bankta
    bir kelebeğin kanadındaki
    en soluk rengi de
    farkedebilmek

    İşte
    ayrılık


  • Direncin Melodisi

    Ne zaman suskunluğum çınlasa kulaklarımda
    Bir yangın yeri gibi kavrulur içimdeki isyan
    Nedir bu yankılanan sesler, kırılan camlar mı
    Nedir bu göğsümde büyüyen, sönmeyen acı
    İçimden fışkıran lavlar ne, eriyen umutlar
    Bu hangi volkan ki, bağrımda taşır tüm öfkeyi
    Nedir bu karanlık, bu çaresizlik dolu feryat
    Bu derinlerde biriken, patlamaya hazır öfke
    Bu bir ağıt gibi yankılanan, bitmeyen sızı
    Oysa sükûnettir beklenen, fırtınalar içinde
    Sonsuzluğa uzanan bir çığlıktır yaklaştığım
    Bu sessiz isyan nereye varır, bilen var mı
    Yakan ne beni
    O bastırılmış sözler mi
    Yansıyan aksi mi aynada, yabancı bir yüzün
    Ki içimde bir orman yangını gibi büyür özlemin
    Sorarım; bu direnç ne kadar, nereye kadar
    O zaman gökyüzü açılır, güneş doğar ansızın
    Aydınlanır yorgun ruhum, bir umut başlar
    Ve aydınlık sabahlara uyanır direnişin sesi
    Uyanınca bir berrak gökyüzüdür gördüğüm
    Bir umut türküsüdür dudaklarımdan dökülen
    Yine inancımla parlar göz bebeklerim
    Duyarım ritmini kalbimde, direnişin türküsünü
    Ben susacak adam değildim bir hayat için
    Beni susturacak ne vardı bu kadar
    Bir de “Kabullen artık” diyorsun
    Hayatı yaratan
    Hayat bile direnir.


  • Yankının Hüznü

    Sessizliğin en derininde
    Bir en haykırış,
    Ve haykırışın en sessizinde
    Bir hüzün, o sensin yalnızlık..
    O hüzne ben kulak verdim..
    Haykırış hüznündeydi, verdim
    Hüznündeydi sessizlik,
    Sessizlikteydi yalnızlık.
    Yankı vardı, bir sen yoktun..
    Boşlukta bir ses,
    Boşlukta bir yankı..
    Yankı sensiz yankı mıydı?
    Yankı kimsesiz yankı mıydı?
    Sessizliğin sesi miydi yankı?
    Yankı yalnızlığın şarkısı mıydı?
    Yankı kimsesizliğin sesi miydi?
    Yalnızlığın hüznü,
    Hüznün yankısı,
    Yankının sessizliği..


  • Umut N nefesi

    Ey kalbi kırık, yolda kalmış nefes
    Yeniden başla, haydi silkelen de es
    Bak bahar geliyor, kederi de kes
    Umutla yeniden dol, yeniden yeşer
    Haydi kalk yeniden, açıktır yolun
    Yeniden başla, unutma dününü
    Bir nefes al derin, doldur içini
    Umutla bak yarına, yeni bir gün
    Umut var elbet, vardır bir çaresi
    Hayat bu, düşersin kalkarsın hevesi
    Yeniden başla, tutun hayata sımsıkı
    Unutma, her nefes yeni bir başlangıç
    Karanlıklar biter, doğar yeni güneş
    Haydi durma artık, hayata karış
    Umutla yeniden, yeşert gönlünü
    Umutla bak yarına, yeni bir nefes
    Umutla yeniden doğ, haydi silkeleren de es


  • Hayal Kırığı

    Beklerken bir iz, bir ses, bir fısıltı,
    Boşlukta yankılanan yalnızlık bestesi…
    Aşkın hayali mi, yoksa bir yanılgı?
    Belki de her şey bir oyundu baştan,
    Yalan sözler, sahte gülüşler saklıydı.
    Gerçek sandığım her şey bir sis perdesi,
    Ardında kırık umutlar, yaralı bir kalp kaldı.
    Kabullenmek zor, ama yolun sonu belli.


  • Eksik Kalmış Sabahlar

    Ben yarım kalmış sabahlara denk gelmişim
    Uykusuz geceler için, bitmeyen özlemler için
    Ne zaman bir umut filizlense içimde
    Solmalı o narin yaprakları sessizce
    En acı tebessüm olmalı hayat dediğin
    Sigara dumanı gibi ciğerlerime dolmalı
    Sarmalı benliğimi bir boşluk olunca
    İçimde bir sancı gibi yeşermeli
    İnsan yaşarken her sabah biraz ölmeli
    Her gün bir başka hüznü tatmalı o kalpte
    Yollara bakmalı, kaybolmuş bir serap gibi
    Tükenmeli sabrı o yorgun bedenin
    Artık unutulmuş bir şarkıdır mutluluk
    O büyük yalnızlık çökmüşse ruhuna
    Bir gün gelir de bu çaresizliğin
    Saklanır bütün cevabı unutmakta
    O yerde gülmek de yalan ağlamak da
    Nereye dönsen dipsiz bir boşluk
    Boşuna bir anlam arama yüzlerde
    Her zerrenle acının içindesin artık
    Böyle yavaşça silinirsin o karanlıkta
    Orada unutulur nice solgun hayaller
    Yaşamak, hiç yaşanmamış gibi; korkunç boş
    Hayat dediğin hep eksik olmalı.