Şimdi bir martının çığlığını dinliyoruz
Sahilin o bitmez sarılığında
Çocukluğunu unutmuş babalarıyla
Bir yaz akşamı düşebilir içinden
Alıp ovacak olsak avuç içini
Şimdi bir martının
Şimdi sen tam vaktindesin kabuğuna çekilecek
Güneşe dönecek tam rüzgarına bırakılacak
Hangi bir taşıydın güzelim hangi bir
Bir yanında denizin tuzu duruyor mahzun yorgun
Öbür yanında yosun kokan bir yalnızlık
Daha öbür yanında kilometrelerce geçmiş
Unutulmuş aşklar için sabahlara kadar
Ayrı yazılmış hikayeler içinde
Bir yanınla da boyuna güneşe dönüyordun
Biz eskiden de en az böyleydik seninle
Bir dalga vuruyorsa onu dinlerdik
Bir balıkçının umuduna diyecek yoksa onu
Bir çocuk boyuna hayaller kuruyorsa onu
Ne zaman denizin aşkına
Bir taş atmışsak kumsala
Sabaha kadar parladı durdu
Bir yanıt yazın