Kum Saatinde

Çöl akşamı çökerken içime
Yalnızlık bir kum tanesi gibi
Kayar usulca derine
Boğulurum sessizliğin içinde
Modern hayatın hızı
Yok ederken her şeyi
Hatırlatır bana
Aşk bir serap gibi belirir uzakta
Umut bir vaha misali yeşerir
Sonra kaybolur sisli bir rüyada
Ben kalırım çölün ortasında
Yapayalnız, bir başıma
Kalbim bir bedevi çadırı
Bekler durur bilinmez birini
Gelmeyecek bir yolcuyu düşler
Umutsuzluğa rağmen direnir
Belki bir gün yağmur yağar
Çölde açar bir çiçek
Ya da hiç geçmez bu kuraklık
Ve ben hep susarım, beklerim
Çölün sonsuzluğunda kaybolurum.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir