Külrengi Yalnızlıklar

Toprak kokusu sinmiş ellerini saklama
çocukluğumuzun izleri durur avuçlarında
hatırla, dizlerimiz kanayana dek koşardık
bir umut saklıydı, düşlerde büyüyen
şimdi hangi şehirde unuttuk o sevinci
hangi rüzgâr savurdu bizi yabancı kıyılara
hangi dilde sustuk kendi gerçeğimize
Toprak, bir aynaydı yüzümüzü yansıtan
şimdi çatlaklarla dolu, kırık bir suret
hangi aşk tüketti içimizdeki sabrı
hangi savaş yaktı küllerimizi göklere
kim anlar şimdi toprağın fısıltısını
kim duyar köklerimizden yükselen şarkıyı
kim sever yorgun kalbimizi yeniden
Yüzümüzü toprağa dönmeliyiz yeniden
anlamalıyız suların dilinden, taşın sesinden
ve bir tohum gibi yeşermeliyiz içimizde
bir umut filizlenmeli, bir sevgi tomurcuklanmalı
külrengi yalnızlıklarımızı toprağa gömmeliyiz
yeni bir başlangıç için, yepyeni bir nefesle.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir