Suskun dudakların yalanı oydu
Serçeler gibi ürkek telaşlı
Bulut tutumuyla kararsız şimdi
Çekilmiş içime bir sonsuzluk gibi
Nereden çökmüşse sensiz omuzum
Şehrin en yorgun kadını sendin
Gözlerini silsen baştan başa istanbul
Dursan ama hiç durmazdın ki
Can kadını isyandın martıların
Hep düşündüm ne kalır olduğunu
En çok neresi mi gülüşündü elbet
Bütün kırılganlıklara emanet
Ayrılıkların türlüsünden hicaz
Sınırsız boşluğunda sokakların
Bir kaybolur bir belirirdin solgun yüzün
Ah şimdi benim ellerim
Bir aramaktı tutulmuş kalıyor
Bir eski ceket üzerimde
Sabahın puslusu ondan
Akşamın yalnızlığı ondan
Bir yanıt yazın