Öfke bir nehir gibi aktı içimden,
Sınırlar çizdim, aşılmaz, kalın.
Eski bir harita, yırtık ve solgun,
Yönümü kaybettim, bilmem nerdeyim.
Baki sandığım ne varsa silindi,
Aşkın ateşi küle döndü usulca.
Bir zamanlar coşkun akan o ırmak,
Şimdi kurumuş bir yatak, sessizce.
Modern zamanların yalnızlığı çöktü,
Herkes kendi dünyasında, bir başına.
Dokunmak yasak, yakınlık uzak,
Mesafeler uzadı sonsuzluğa.
Kırgınlık bir zırh gibi sardı bedenimi,
Kimse yaklaşamaz, kimse dokunamaz.
Belki bir gün erir bu buzdan duvar,
Belki bir gün yeniden sevebilirim.
Bir yanıt yazın