Kentin Yüzü Eskir

Güne başlar başlamaz bir telaş sarar
Binaların huyu sanki yorgunluk
Bir ben anlarım en çok
Sanki gökyüzü bir mendil uzatıyor sabaha
Tutmalı acıları
Hüzünle karışık bir ağıt derdim buna.
Bir an durup izliyorum kalabalığı
Ben daha uyanmadan başlar koşuşturma
Benimle bir resim gibidir bu
Tam içindeyim ama yabancısıyım
Durmadan değişiyor aklımda
Büyüyor ve küçülüyor sanki
Kayboluyor yüzler bir bir.
Seni unutarak yürüdüğümde bile
Kentin bütün sokaklarından geçiyorsun
Karışıyorsun insanlara
Yalnız karışmak mı
Hasretin en derini, en yakıcısı demeli buna.
Aranır gibisin, ne kadar yoksan da
Daha da belirginleşiyorsun gün geçtikçe
Paslı bir demir gibi parlayacaksın bir gün
Bir ses de değilsin, bir nefes de değilsin
Bir umut olsa kentim derdi buna.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir