İmkansız Sabahlar

Uykum firar, gözlerim ağır,
Bu kaçıncı şehir, bu kaçıncı bağırış?
Yüzümde silinmez bir yalnızlık izi,
Kime dokunsam yabancı, kime sığınsam bağımsız,
Aşk, bir serap gibi, her an biraz daha kayıp.

Gecenin koynunda ararım bir umut kırıntısı,
Sabahlar yalan, gülüşler sahte, sözler hep yarım.
Aşk dedikleri, bir avuç kül, savrulur durur,
Yüreğimde açan yara, kapanmaz derin bir çukur,
Nereye gitsem, sen varsın, sen, her yerde hazır,
Bir bedende iki can, ayrılık buysa, nedir yaşamak?

Yine bir gün ağarır, sensizliğe boyanır,
Gözlerim kan çanağı, ruhum perişan.
Hangi şiire sığınsam, hangi şarkıyı çalsam,
Unutulmaz acın, kalbime kazınan,
Aşk, bir zehir gibi, damla damla içime akar.

Aşkım tükenir, sen gidersen
Bir sızı kalır, içimde derinden.
Ellerin yoksa tutacak,
Gözlerin yoksa bakacak,
Neyleyim bu hayatı, sensiz geçen.

Ne kadar kaçsam da senden uzağa,
Kalbimin en derininde sen varsın hala.
Bir umutla beklerim, belki dönersin diye,
Gözlerim kapanana dek, seni seveceğim deli gibi,
Aşkın ateşiyle yanıp kül olsam da,
İnan, seni asla unutmayacağım,
İmkansız sabahların umudusun sen.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir