Hülyalı Nişan

Yüzük takıldı ya eline o körpenin,
Gönül, kendine mukayyet ol şimdi!
Kime ne diyeceği belli olmaz haaa
Hevese düşmüş naif gelinciğin.
Yardımı kesildi ya hayallerin.
Sabah güneşi vurur al duvağına,
Akşam olur, erir gider rüyası.
El âlemin ne dediği umrunda mı sandın,
Aşkı bulmuş, gönlü kaymış bir kere.
Yazık olur o tazecik fidanına,
Kurur gider bir ömür boyu böyle.
Gönlünü koymuş oysa, ah o gönlünü.
Sandığı açar, koklar eski mektupları,
Ağlar durur, kimselere duyurmadan.
Heves miydi, tutku muydu, neydi bilemez,
Kaybolmuş yıllar içinde bir hatıra.
Yüzük parmağında, bir ömür boyu pranga,
Gönlünü zincire vurmuş, ah o gönlünü.
Yazık olur, oysa çok yazık.
Çiçekler solar, yapraklar dökülür,
Aşk biter, alışkanlık kalır geriye.
Evvel zaman içinde, bir varmış bir yokmuş,
Masallar böyle başlar, böyle biterdi.
Yüzünde tebessüm, gözlerinde yaş,
Gönlü yaralı, yine de umutlu.
Yazık olur, ah o gençliğine.
Yine de sever, yine de inanır,
Aşkın bir gün geleceğine dair.
Gönlü geniş, yüreği sevgi dolu,
Belki bir gün güler yüzü,
Belki bir gün açar bahtı,
Belki bir gün…


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir