Göz Perdesi

Bir anlık duruştan, ezelden geldim.
Düşlerin ötesinden, bilmeden geldim.
Umut bir nefesti, ben üfledim.

Ufuk çizgisinde kaybolan sesler,
Yankılanır durur, hep bir öyküyü besler.
Kim bilir hangi çağın yankısıdır bu telaş,
Hangi yürekten doğar, hangi sırra ulaşır.
Her fısıltıda bir keşif, her bakışta bir mana,
Zamanın unuttuğu, kalbin hatırladığı.

Bir kıvılcım yeter, karanlığı delmeye,
Bir dokunuş yeter, tüm buzları çözmeye.
Belki de aradığımız, çok yakındadır bize,
Göremediğimiz, fark edemediğimiz.
Işık her yerde, yeter ki gözümüzü açalım.

Ve ben şimdi buradayım, bir yol ayrımında,
Geçmişin gölgesi, geleceğin umuduyla.
Hangi yolu seçsem, hangi yöne gitsem bilmem,
Tek bildiğim, içimde yanan bir ateş var benim.
Keşfetmek, anlamak, aydınlatmak için,
Gözlerimi açıp, karanlığa meydan okuyacağım,
Kendi ışığımla, kendi yolumu bulacağım.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir