O şimdi sustu mu,
yine mi, yoksa hep mi böyle?
Mektuplar yolda kaldı,
kelimeler yorgun, cümleler yarım mı?
Belki bir kahve demlemiştir kendine,
– ah o koku,
hatıraları nasıl da canlandırır bir anda!… –
O şimdi sustu mu,
yine, şimdi, yine mi böyle?
Belki de rüzgar esiyordur penceresinde,
üşüyor.
Belki de güne bakıyordur, yüzünü ısıtmak ister gibi,
– oysa her zaman içini ısıtan
benim deli yüreğim!… –
Ve ne düşünür,
beni mi?
Yoksa,
ne önemi var,
bu suskunluğun nedenini mi?
Ya da, hayatın anlamını
neden böyle geç keşfettiğini mi?
O şimdi ne düşünür,
şimdi, yine, hep mi böyle?…
Bu mektup ulaşır mı,
yoksa bir yaraya merhem olur mu,
Zaman mı,
her şeyi iyileştiren merhem mi?
Bir yanıt yazın