Vicdan suskunluğa bürünce böyle olur,
Merhamet taşlara sürünce böyle olur,
Ey gönül sabret hele, dert değil ki bu
Yalanlar gerçeğe bürünce böyle olur.
Affediş bir duman, göğe savrulurken,
Sevgi bir hatıra, geçmişe kayarken,
Yürek yangın yeri, küller savrulur durur,
Gözyaşı bir ırmak, yanakta kururken,
Pişmanlık bir pranga, ayağa vurulur,
Aşk eski bir şarkı, mırıldanılırken,
Hayat bir sınavdır, her an sorulur.
Özlem bir hançer, kalbe saplanırken,
Umut bir mumdur, yavaşça erirken,
Bekleyiş bir çile, ömre yazılırken,
Hasret bir yangın, içte büyürken,
Veda bir fısıltı, rüzgarda kaybolurken,
Yalnızlık bir gölge, ardımızdan gelirken.
Hayaller bir serap, uzakta görünür,
Güneş batar, karanlık çöker üzerimize.
Gözler kapanır, anılar canlanır zihinde.
Eller boş kalır, tutunacak dal bulunmaz,
Dudaklar susar, söylenecek söz kalmaz,
Yürek kan ağlar, çaresizlik diz boyu.
Bir yanıt yazın