Ne zaman gidişini hatırlasam içimde bir şeyler kırılır
Bir çatırtı gibi yayılır ruhuma o tanıdık acı
Nedir bu içimde yankılanan boşluk hissi
Nedir bu sol yanımda bitmek bilmeyen sancı
İçimden usul usul sızan bu hüzün neyin nesi
Bu hangi deniz ki gözyaşlarımla dolup taşar
Nedir bu umutsuzluk, bu bitmek bilmeyen keder
Bu derinlerde saklanan, gün yüzüne çıkan bir yara
Bu bir ağıt gibi yükselen, sessiz feryat
Oysa hayat devam eder, anılar birer birer canlanır
Başlangıcı olmayan bir yalnızlığa doğru sürüklenirim
Bu dipsiz kuyuya kim düşürdü beni, bilen var mı
Ağlatan ne beni
O mazide kalan masum gülüşün mü
Vuran aksi mi kalbime o unutulmaz bakışın
Ki içimde fırtınalar kopar, dinmeyen bir sızıyla
Sorarım; bu ayrılık ne kadar sürer, nereye kadar
O zaman zaman durur, hayat askıya alınır sanki
Kapanır yorgun gözlerim, bir karanlık başlar
Ve sensiz uykularla geçer acı dolu saatler
Uyandığımda buz gibi bir sabahla karşılaşırım
Bir karanlık tablo gibi durur karşımda hatıralar
Yine sensizlikle kavrulur içim, gözlerim dolar
Duyarım ruhumda yankılanan sensizliğin acısını
Ben böyle çaresiz değildim, bu kadar yıkılmamalıydım
Beni bu kadar derinden etkileyen neydi
Bir de “Unut gitsin” diyorsun kolayca
Vicdan azabından kahrolmasa
Taş bile ağlar.
Bir yanıt yazın