Evin Frekansları

Duvarlar mı, yoksa ben mi titriyorum anlamıyorum
Bir sessizlik var, sanki hoparlörlerden yükselen
Gözlerim kararıyor usulca, bir eski zaman lambası gibi
İlk önce parmak uçlarım uyuşuyor.
Cam kırığı rengi bir hüzün tam da kalbimin üstünde
Çoğu zaman yok saydığım ama derinden hissettiğim
Çıt çıt ediyor sanki, bir radyo frekansı ararken
Tenim geriliyor, bir zar gibi incecik.
Akşam üzeri, ama tam da akşam üzeri oluyor bu iş
Yüzümdeki çizgiler, yorgunluğum belirginleşirken
Sakinleşip durulurken, geçmiş anılar geçerken aklımdan
Yığılıp kalıyorum tam da koltuğun köşesinde.
Yukarıyı seyrediyorum, bir üst kattaki komşunun sesinden
Dört duvar, bir televizyon, yapay bir günbatımı sanki
Bütün o tanıdık ama yabancı sesler arasında
Anlıyorum, bir ev beni titretiyor içten içe.
Durmadan bir şeylere yakalanıyorum ama hep böyle
Papatyalar gibi solgun tenim, ruhum, düşüncelerim
Kaybolup gidiyor derken o karmaşık hisler yumağı
Gün gibi aydınlanıyor içimde bir umut kırıntısı.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir