Eski Bir Saat Gibi

bir uzak sesleniş var içimde
bir eski şarkının tınısı duyuluyor odamda
kırık dökük anılar birikmiş sanki
bir köşede unutulmuş oyuncaklar gibi
çocukluğumun bahçesinde koşuyorum hala
ellerim boş, gözlerim dolu
yüzümde buruk bir tebessüm
bir gölge gibi süzülüyor zaman
geçmişin izleri silinmiyor asla
bir umut arıyorum kayıp bir mektupta
bir aşkın izi kalmış solmuş bir fotoğrafta
yüzlerdeki çizgilerde saklı hikayeler
kalplerdeki sızılar dinmiyor bir türlü
bir yol ayrımında durmuş gibiyim
hangi yöne gitsem bilemiyorum
geçmişin yükü omuzlarımda ağırlaşıyor
bazen bir kuş sesi duyuluyor uzaktan
bazen bir yaprak düşüyor sessizce yere
bazen bir rüzgar esiyor hafiften
bazen bir yağmur yağıyor usulca
geçmişin hayaletleri dolaşıyor etrafta
geleceğin belirsizliği ürkütüyor beni
bir eski saat gibi tık tak ediyor zaman
bir rüya görüyorum uyanmak istemediğim
bir yolculuğa çıkıyorum bilinmeyenlere
bir ışık arıyorum karanlık gecede
bir umutla bekliyorum sabahı
bir tebessümle karşılıyorum hayatı


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir