Eski Bir Hikayenin Yeni Yüzü

Hatıralar dolabında sakladım onu
Sarı yapraklar arasında kurutulmuş
Bir gül gibi solgun, bir yemin gibi eski
Kokusu sinmiş hala parmak uçlarıma
Unutulmuş bir şarkı gibi mırıldanırım
Yoksa hiç yaşanmamış mıydı her şey
Bir rüya, bir yanılsama, bir sis perdesi
Yüzü silinmiş bir fotoğraf gibi belirsiz
Gerçekten sevmiş miydim o kadar
Kendime itiraf edemediğim bir yalan
Kalbimde saklı bir suç gibi taşıdığım
Affedilmeyecek bir ihanet miydi yoksa
Ben miydim aşkı böyle harcayan
Sonsuz bir pişmanlık girdabında boğulurum