Yersiz yurtsuz, uykusuz, nemli gözlü,
İlk ağız dalaşlarından beri susmayan
Ve durmadan
Duvardibi yalnızlığında türküler
Söyleyen, söyleten, bağışlatan
Adı bende saklı bir şehirdi Ankara
Şehre bir hüzün çöktü
Ben sustum
Beklerken unutulmak mı düştü payıma bu devirde
Sahte gülüşler vardı yüzlerde sadece his
Verilen sözler çoktu edilen dualar yarım
Mesajlar silindi anılar karalandı defterlerde
Bir gönlün enkazını kaldıracak yeni bir gönül arandı yeniden
Bir şehre hüzün çöktü
Ben sustum
Kim daha çok yalan biriktirdi unutulan randevularda
Hangisi yıkıldı ertelenen buluşmaların
Ve sislerde kaybolan kimin hayalleriydi
Bir hayalden diğerine kaç ömürde varılıyordu
Onarılır mıydı kırılan kalpler
Yoksa bütün iyileşme çabası boşuna mıydı?
Hüzün şehre bir çöktü
Ben sustum
Ben ençok seni sakladım giderken
Aklımın yangınlarıydı asıl yakan bekleyişleri
Uçurumdan düşmüştüm acılarım kendimden armağandı
Kutsal kitabımdı okunmamış aşk mektupları
Ben unutmayı beceremedim belki de unutulmamayı
Benim unutmaya engel çocukluk anılarım vardı
Ben hüzün sustum bir şehre çöktü
Ben şehre sustum bir hüzün çöktü
Ben bir sustum şehre hüzün çöktü
Ben…
Hüzün…
Sustum…
Bir yanıt yazın