Bir rüya gördüm, sabahı hiç olmayan
Uykumdan uyandım, yüzümde tuz tadı
Hangi denizlere küstüm, ben bilemem
Aynada bir suret, yabancı bir atadı
Sanki bir şeyler koptu, benden içimde
Yarım kaldı tüm hevesim, çocukluğum
Yüreğim bir kafes, kuşları uçurulmuş
Sustum artık, kelimelerim kayıp benim
Ne bir çığlık, ne de bir fısıltı duyulur
Sanki yitik bir şehirde, bir garip gölgem
Böyle bitmeli miydi, bu uzun hikaye
Sessizce kabullenip, gitmeli miyim ben?
Bir yanıt yazın