Bekleyişlere astım bütün dualarımı
En tenha raflarında eski bir şehrin
Yarısı kırık, yarısı unutulmuş
Bir dilek ağacının gölgesinde
Sessizce bekliyorlar, tozlu ve yorgun.
Ne zaman dokunsam birine, cam fanusları titriyor
Yüzümdeki çizgilerden tanıyorlar beni
Bir zamanlar içtenlikle fısıldanmış umutlar
Şimdi taş duvarlar arasında yankılanıyor
Unutulmuş kelimelerin solgun yankısı
Her biri bir anı, her biri bir ayrılık
Yoksa hepsi sadece bir yanılsama mı?
Bir yanıt yazın