Cam Fanusta Uyuyan Masallar

Ben
masalların sonunu değiştirmek isterdim.
Mutlu sonlar bir yanılsama,
acıyı hiç mi tatmayacak kahraman?
Ben buna inanmıyorum.
İyisi mi, tüm sayfaları yakalım,
dumanını göğe savuralım
yeni bir evren için.
Çünkü masallar artık uyutuyor,
gerçekleri saklıyor,
yaraları görmezden geliyor…
Fedakarlığımı anlıyorsun:
vazgeçtim kahramandan olmaktan,
vazgeçtim prensesten olmaktan
hakikati aramak için.
Ve uyanıyorum
yaşıyorum dünyayla yüzleşerek.
Sonra, sen de uyandığında
külüme gelirsin.
Ve orada beraber hatırlarız
gördüğümüz rüyaları,
ta ki bir çocuk
yahut bilge bir ihtiyar
yeniden bir masal yazana kadar…
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki gerçeğe,
yeni masalda bile izlerimiz
yan yana olacak.
Hayata beraber dalacağız.
Ve bir gün hakikat çiçeği
bu umut toprağından filizlenirse
dalında muhakkak
iki yaprak açacak:
biri sen
biri de ben.
Ben
daha masalları düşünmüyorum.
Ben daha bir hayat kuracağım.
Umut taşıyor içimden.
Çağlıyor ruhum.
Yaşayacağım, ama çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama masallar da korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
onların sahte aydınlığını.
Ben uyanıncaya kadar da
bu değişir herhalde.
Gerçeği görmek ihtimalin var mı bu günlerde?
İçimden bir ses:
belki diyor.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir