O gökdelenlerin gölgesinde büyüdü.
Yapayalnız bir akşam sevdi.
Akşamın rengi solgun bir griydi,
camlarda yansıyan
neon
ışıkların dansı.
Bir orman gibiydi şehir.
Ve elleri öyle küçük umutlar için
açılmıştı ki onun,
bulamazdı yolunu,
duyamazdı sesini
camlarda yansıyan
neon
ışıkların dansının.
Şimdi anlıyor ki o yalnız akşam,
yalnız sevgilere yuva bile olamaz:
camlarda yansıyan
neon
ışıkların dansı…
Bir yanıt yazın