İnsanlar yüzyıllar yılı aynalar yaptılar.
Camdan, gümüşten, türlü biçimde,
Cep aynası, el aynası, duvar aynası yaptılar.
Yüzünü görenler oldu, kendini beğenmeyenler oldu,
Aynaların sırrı zamanla aşındı,
Aynaların ardı karanlık, siluet.
Kibirli bakışların büyüttüğü aynalarda
Ruhunu satan insanlar duruldu.
Kaygı dolu anların tükettiği aynalarda
O yorgun yüzler usandı.
Aynaların çoğu kırıldı gitti tamir edilemedi,
Aynaların çoğu hakikati yansıtmadı.
Kimi gençliğini aradı,
Bazıları yaşlılığı kabullendiler.
Aynaların içi dert dert çizgi,
Aynaların dışı çerçeve, süsü.
Aynalarda neşeler parıltılar gibi belirdi:
Ansızın geldi bir tebessüm, nur gibi,
Çoğaldı, dinmedi.
Aynaları kederler gölgeler gibi bürüdü:
Hüzünden eski anılar gibi,
Yakası açılmadı.
Aynaların çoğunda dürüst bakış
Silindi gitti mazide.
Kendini bilmek, haddini aşmamak arama.
Yüzler maskelere tutsak işte,
Bir sis ki çökmüş gider, özlemden.
Aynalarda nice nice yalanlar saklandı,
Vicdanı bile kanatmadı insanların.
Cam kırıkları arasında sahte gülüşler,
Bunca makyaj, bunca hile, bunca maske
Pişmanlıklarla gizlendi.
Gençler, olgun suret yerine aynaların kiminde:
Gençliğini kaybetti telaşlı bedenler.
Yarınların kaygısız yüzleri
Umut dolu gözlerden akşamları akan yaş,
Su yerine geçti aynaların önünde.
İnsanların kaderi sanki aynalara bağlı:
Güzel yüzler çirkinlere çok yüksekten baktılar,
Kendi denginde yüzler sevgili buldu, eş aldı
Bazıları arzuladılar daha pürüzsüz hayatı,
Çabaladılar daha mükemmele ulaşmaya
Aynalar izin vermediler.
Yeni yeni belirirken ilk kırışıklıkların izi
“Güzellik en büyük sermaye kadının elinde”
Yüzleri soldu, umutları kayboldu.
Aynalar sessiz feryat kaybolanların peşinde.
Şu dünyada bakılacak o kadar suret yaratıldı;
Gülümseyenler, ağlayanlar, düşünenler,
Saklandı sinsi sinsi, gizlendi perde perde
Ama size hiçbir yansıma düşmedi
Kimsesiz aynalar, terk edilmiş yüzler,
Gözyaşlarında, karanlıkta yatanlar!
Bir yanıt yazın