Yazar: Cuma Bozkurt

  • Yansıma Çağı

    Öyle yitik bir çağ ki bu içimde
    Kimi gün sustum kimi gün haykırdım
    Çok zaman kendime bile yabancı
    Döndüm durdum kendi içimde
    Doya doya aradım
    Taklit eder insan taklit edermiş
    İçinden geçen özgün sandığını
    Özgünlük diye yola düşmeye gör
    Hangi sese baksan yankı çıkar
    Hangi yüzeye dokunsan yansıma

  • Yabancılaşmak

    Bir kalır içimizde o derin sancısı yalnızlığımızın
    Kalabalıklar içinde kaybolup gittiğimizin
    Bir kalır buruk tadı dillerde eski şarkıların
    Unutulmuş sözlere tutunup ağlamadıkça
    Bir kalır boş bakışlar aynalarda o yorgun suretler
    Sahipsiz sokaklar terk edilmiş evler sizin olmadığınız o kentler
    O çok acımasız döngüsü umutla beklemenin
    Bir kalır uzun gölgeler ve onların sırları
    Bir kalır suskun insanların hep “Belki” dedikleri
    Çok yorulduk hep yorulduk yorulmaktı bütün anladığımız
    Yoruldu kalbimiz aklımız sonsuz uzun yollarımız
    Tükenir yavaş yavaş sihri o ilk dokunuşun bir gün
    Bir kalır solgun fotoğraflarda anısı çok yorulduğumuzun

  • Yarım Kalmış Bir Melodi

    Hani bir şarkı vardı, mırıldanırdık sessizce,
    Hani notalar dans ederdi usulca,
    Hani sözler anlam bulurdu içimizde,
    Şimdi o melodi yarım, kayıp bir ezgi sanki.
    Hani baharlar gelirdi coşkuyla,
    Hani güneş ısıtırdı içimizi sevgiyle,
    Hani kuşlar özgürce uçardı gökyüzünde,
    Şimdi o bahar solgun, bir anı sadece.
    Hani ellerimiz kenetlenirdi sımsıkı,
    Hani gözlerimiz anlatırdı her şeyi,
    Şimdi o eller ayrı, bir boşluk içimizde,
    Şimdi o bakışlar uzak, bir özlem sadece.
    Şimdi yalnızlık vakti.

  • AYNALARDA ARINMA

    Kendimi silmek önce aynalardan isterim.
    Kendimi affetmek önce unutmaktan isterim.
    Kendimi bir ömür saklamak değil de,
    Kendimi her gün yeniden yaratmak isterim.
    Pişmanlık bir gölge, geçmiş bir yalandır,
    Her yeni gün bir başlangıç, bir umuttur.
    Kendimi tüm izlerden arındırmak isterim.

    Kendimi bulmak önce kaybetmek isterim.
    Kendimi sevmek önce tanımaktan isterim.
    Kendimi tüm kusurlarımla kabullenmek değil,
    Kendimi her an daha iyiye taşımak isterim.
    Tövbe bir dönüştür, bir yeniden doğuştur,
    Geçmişin yükünden arınmış hafif bir yolculuktur.
    Kendimi tüm benliğimle özgürleştirmek isterim.

  • Ümidin Anatomisi

    Yaşamak ne zor zanaatmış,
    Beklemek öğretti bana.
    En başta sabahı,
    Gecenin koynunda bin kere ölerek…
    Onlar fısıldadılar bana sessizce,
    Güneş doğacak, unutma.
    Bu öyle bir sarmaldır ki,
    Hem yaralı kuş olacaksın, hem gökyüzü…
    Ve içimin haritasına çizdiğim o yol değil,
    dönüş…
    Beklemek doğurdu beni sabırla,
    Yine o öldürecek beni hayal kırıklığından,
    Sessizce…
    Çünkü ümit zehirli bir sarmaşıktır,
    Büyüdükçe boğar.
    Umut, bir yalancı bahar,
    Erken gelen, çabuk giden.
    İçimde biriken tortu,
    Geçmişin yükü, geleceğin hayali.
    Belki de ümit,
    Sadece bir teselli,
    Acıları örtbas eden.
    Belki de ümit,
    Kendine yalan söylemek.

  • Suskun İhtiraslar

    Tutkuyu içre sakladın,
    Gizli bir düş gibi,
    Kimseye açılmayan.
    Aşkın hızı korkuttu,
    Yavaşlığı usandırdı,
    Ortasını bulamadın.
    Yanından geçen hayatlar,
    Farklı ihtimaller sundu,
    Hep bir tereddüt belirdi.
    Cesaretin tükendi,
    Sessizce kabullendin.
    Şimdi aynada bir gölge,
    Hatırlatır o tutkuyu.
    Geçmişin tozlu raflarında,
    Bir mektup, okunmamış.
    Saklı kelimeler, söylenmemiş,
    Pişmanlıklar birikir içte.
    Zaman acımasızca geçerken,
    Küllenmiş bir ateş yanar,
    Suskun ihtiraslar kalır geriye.

  • Uyumsuz Aşk

    Biliyorum, kolay değil
    tutunmak sana, aykırı çağımda
    her şey akarken, hızla, hoyratça
    sen bir nehir gibi akma içimde
    bir göl gibi durul, sakin
    Zamanın çarkları dönerken
    yüreğimde bir senfoni başlar
    uyumsuz notalarla bezeli
    ama yine de güzel
    çünkü sen varsın içinde
    Bu çağın aşkları yalan
    hepsi birer yanılsama
    ama benimki gerçek
    derin ve sonsuz
    bir uyumsuzluk içinde

  • Yorgun Pusulam

    Denizler gördüm uslandım
    Yönümü buldum yaslandım
    Dalgalar vurdu gönlüme
    Ben kıyıya tutundum
    Yıldızlar söndü içimde
    Rüzgarlar esti biçimde
    Kayboldum derin sularında
    Ben kendimi unuttum

  • Geceye Fısıltı

    Yine demlendi gözlerimde ayrılık,
    Düştüm, bir gölgeye sarılıyorum..
    Boşlukta yankılanır her çığlık,
    Yettim, kendime geliyorum..
    Bir nefeslik ömür biçtim kendime,
    Unuttum gülmeyi yüzümde yara,
    Yenildim, acımasızca zamana,
    Sövdüm, kaderime gülüyorum..
    Dertlerimin ortasında bir boşluk,
    Yalvarırım, gelme artık ey acı,
    Yüreğimde biriken tortuluk,
    Döktüm, gözyaşımla eriyorum..
    Aşkın sahteliği vurdu beni,
    Tutunamadım, kayboldum birden,
    Unutuldum, bir köşede derbeder,
    Sustum, hayata küsüyorum..
    Yine de umut var içimde saklı,
    Doğacak güneşe bakarım hep,
    Belki bir gün diner bu kan akışı,
    Sildim, geçmişimi siliyorum…

  • Eski Bir Hikaye

    Sonsuz dediğin bir anmış meğer,
    Yalanmış yıldızlar kadar güzel sözler.
    Sessizlik çöktü, veda buseler.
    Bir nefeslik ömrü aşk sandım ben,
    Cehennemde yandım, kül oldum hepten,
    Gözlerimden akan yaşlar sel oldu,
    Sensizliğe düştüm, dermansızım ben.
    Bir varmış, bir yokmuş sevdalar,
    Kader ağlarını ördü usulca.
    Yalanmış umutlar, hayaller.
    Yapayalnız kaldım, bir başıma ben,
    Ne kaldı geriye, senden bana elden?
    Aşkın ateşiyle kül oldum ben.
    Aşkı bir oyundu, yalan bir düşmüş,
    Yüreğim bin parçaya bölündü usulca.
    Sonsuzluk denen yolda yalnızım ben.
    Aşkın yalanıyla yandım durdum ben.
    Bir hiçliğe düştüm, çıkmazdayım ben.
    Gülüşün sahte, bakışın yabancıymış.