Sıkılır ruhum bu beton yığınından:
duygusuz, sert, yabancı.
Bir bakıyorsun ki
reklam panolarının ışıltısında kaybolmuş, kalabalıkta yalnız,
sonra bir de bakıyorsun ki
kulaklıklarımda çalan melodi gibi anlamsız bir tebessüm
sabahın köründen gecenin zifirine kadar sokaklarda amaçsızca dolanıyorum ertesi gün.
Ve beni isyan ettiriyor büsbütün
bu sahte dünyanın yalanları
ve gösterişi…
Sıkılır ruhum bu beton yığınından:
duygusuz, sert, yabancı.
Yine her seferki gibi çaresizim.
Çözüm yok,
bulunması da olanaksız.
Bu yaşadığım hayat bir oyun
maskeli balo.
Fakat elimde değil
seni özlüyorum
beni anla…
Bir yanıt yazın