Niçin susmalı artık
Konuşmak bir devinimse.
Aklın surlarını bekliyor şimdi
Bir yanda akıl bir yanda duvarlar
Ve görmemek ister gibi engeli
Düşüncelere dalmış derince.
Ben ki bir aklı beklemekle geçirdim ömrü
Bir aklı ve aklın bütün karmaşıklıklarını.
Getirdiler beni bu şehre bir akşam
Otobüsle getirdiler
Ucuz bir otele yerleştirdiler – ben böyle istedim böyle oldu –
Oda numaram 17’ydi aklımda doğru kaldıysa
Pencereden deniz görünüyordu, gemiler ve birtakım martılarla devinen deniz
Yakınımdan geçiyordu bazı martılar da
Eski bir radyo asılıydı duvarda. Duvarın her yerinden
Eskimiş radyolar asılıydı
Ve her şey o kadar eskiydi ki, anılar
Yılların izlerini gösteriyordu sanki
Ve bütün izlerde koskocaman bir akıl
Şehrin aklı
Hepsi de yara gibi beni
Sarmıştı yara gibi şehri.
Ve o gün ilk defa aklını gördü şehir
Soğumuş sokaklarını gördü
Donuk ışıklarını, durmuş ritmini
Gördü neye benzerse bir şehir.
– Ben şehir nasılım
– Mutlusunuz şehir.
Aklın izleri silinir elbet
Şehir unutulur
Bu unutuluş töreninde mutlaka bulunacağım
Bir daha anlamak için aklı
Gölgesi düşecek denizlere
Ki benim sayısız şehirlerime
Yansımalarla bakacaklar
Sevgiyle
Niye susmalı artık
Konuşmak bir devinimse.
Bir yanıt yazın