Büyük şehirde bir park varmış, betonun gölgesinde
Banklarda soluklanan yalnızlıklar, bir de güvercinler.
Bir adam gördüm, elinde gazete,
Manşetlere değil de satır aralarına takılmış,
Kaybolmuş hakikatin izini sürer gibi.
Düşündüm, nedir bu telaş, bu koşturmaca?
Herkes bir yere yetişme derdinde,
Belki de kaçıyorlar kendilerinden,
Mantığın sınırlarını zorlayan bir hızla.
Sahi, nerdeyiz biz?
Bu akıl tutulması ne zaman bitecek?
Uyanacak mıyız bir gün?
Bir yanıt yazın