Sızım mı? Belki.
Yüzleşme mi? Elbette.
Ne Bach’tan ne de Münir Nurettin’den!
Bir gramofondu anılarla dolu o eski kadın
Düğümlenmiş sesiyle bir hüzün ormanı…
Çaldıkça kendini kayıplarla gözyaşlarıyla
Döndükçe hayatımdaki kırık plaklar
Yeniden çalardı şarkı, çalardı ağıt, çalardı geçmiş
O da, ben de, yan yana ve yana yana
Unutmayı öğrenemedik bir türlü
Ondan şimdi böyle İçimde fırtına
Baksana yapraklar dökülüyor içimize hatıralardan
Sızısı varsa onun
Ki inanıyorum ki var
O gramofonsa
Ben de ona notasıyım sessizliğin
Bir yanıt yazın