YAZ YAĞMURU

Ellerimde bir toprak, gözlerim yaş gidiyordum
Ne bileyim, bir tohumun böyle orman olduğunu
Şaştım, yeşil bir düş gibi uzayınca içimde
Eski bir yalnızlığım varmış, bir serçe telaşı gibi
Çırpınacakmış avucunda sonsuz gökyüzü isteği
Üç mevsim mi desem, üç iklim, üç yarada mı
Ben ki, o güneş görmemiş otlar biten duvar
Kırık bir aynayım şimdi, hayallere tutulacakmış
Ne zaman uyansam böyle yağmur kokuyordu toprak
Çocukluk bahçemde bir salıncak susuyordu
Ve rüyalarımı süsleyen o yağmur bulutları
Böyle ıslak umutlara sürüklemiş şehirler
Uyanır gibi üstünde paslı çatıların
Bir yosun parçasıydım, unutulmuş bir yerden kalmış
Büyüyordum, unutulmuş anıların yeşil ayak izinde
Öbür yollara, öbür insanlara doğru
Hüzündü kasımpatı, bembeyaz açıyordum
Ne bileyim, bir özlemin böyle coşkun olduğunu

Yeşerdim, baharla uyanınca toprak, ve yeni doğan umut
Ya da ilk yağmurun düştüğü, büyüdüğü dağdı içimdeki çocuk

Nefes aldıkça topraktan filizler fışkırıyordu
Çiçekler açıyor yanaklarımda, kelebekler uçuşuyordu


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir