Şehirler büyüdü, ruhlar küçüldü.
Yalnızlık çağı bu,
Yapay gülüşler çağı.
Beton yığınları arasında kaybolduk,
Birbirine değmeden geçen hayatlar,
Ekranlara hapsolmuş gözler,
Sanal dostlukların sahteliği,
İletişimsizliğin yankısı.
Herkes kendi kabuğunda,
Kalabalıklar içinde yapayalnız,
Empati yoksunu bir dünya,
Yüzeysel ilişkilerin ağırlığı,
Özlem duyulan samimiyet,
Umutsuzluğun karanlığı,
Kendine yabancılaşmanın acısı.
Sessizlik arttı.
İnsanlık unuttu,
Gönülden sevmeyi.
Yüzlerde maskeler, kalplerde buzlar,
Uçurumun kenarında dans edenler,
Düşmemek için tutundukları yalanlar,
Gerçek duyguların kayboluşu,
İçten bir gülümsemeye hasret,
Yabancılaşmanın sureti bu.
Bir yanıt yazın