O silik anıların tortusu mu
yüzümüzü örten bu keder perdesi
bir an mıydı sonsuzluğa uzanışı
Unutulmuş bir şarkının nağmeleri
dolaşır durur içimizde yıllarca
kaç kez susturduk o çığlıkları
o bitmeyen hesaplaşmaları
kendimizle ve geçmişimizle
üstelik bir de o yabancı gülüşler
Söküp atmak mümkün mü
kalbin en derinindeki o yarayı
Savrulurken hayatın hoyrat rüzgarında
belki de en güzeliydi her şey
ve şimdi sadece bir pişmanlık
yakıyor içimizi derinden.
Bir yanıt yazın