Denizi martıyı filan unut
Kumları kabukları filan unut
Kavgayı ve yalnızlıkları unut
Otobüs duraklarını ve beklemeleri unut
Evet
Beklemeleri özellikle unut
Çünkü yabancılaşma coğrafyadır
Her insanın yavan ömrü
Yeter sanılır direnç göstermeye
Ve hayatın kalabalığından
Bir umut bahanesiyle sıyrılmaya
Eskiyip giden sokakların hayali
Elden ele dolaşan bir kaygı duygusu
Binalar heykeller bütün öbür beton yığınları
Hakkım var mıdır bunları söylemeye
– vardır
Güneş doğarken ve batarken
İlkbahardan sonbahara dönerken ve sonbahardan çıkarken
Ve şehirde ve köyde
Hakkım vardır –
Çünkü en azından hayattan
Duygusuz robotlar geçer
Yapay gülüşler geçer
Yalan dolu sohbetler geçer
Yüzleri maskeli insanlarıyla
Ve onların sevgileri ve nefretleriyle
Ve anlaşılmaz sanılır geleceği
Bir metro sürücüsünün
Oysa kesinlikle yazılmıştır
Her terk ediliş şarkısında
Asıl olan yabancılaşmadır
Coğrafyadır
Konuşmak o yüzden gereksizdir
Evet yabancılaşma, yok etsin bütün iletişimleri
Cebinde telefon var mı, sahte takipçi
Filtreli fotoğraf sanal beğeni
Yüz yüze gelmemiş hisler
Hissetmemiş yüzler
Ve talan halindeki insan ilişkileri
Ve anlam arayıcılar
Ve istedikleri yerde
Yüksek doz yalnızlık bulanlar
Hem park köşesinde
Hem kafe masasında
Bir ekrana bunlarla birlikte bakanlar
Çoğunlukta değildir
Yabancılaşma coğrafyadır
Artık her şeyi tükettik
Ve birlikte sustuk
Ve sustuk ki her şey boşluk
Bir bakışta
Ve boşluk
Başarılmamış bir yakarıştır
Dünyanın ortasında paylaşılmamış bir anı
Boşluk, insanın kendi kalbi
Çaresizlikte taşınan hayat
Umutsuzluğa doğan bebek
Karanlıklarda solan hayallerin
Bir insanın çöküşüne dönüşü
Bir insan çöküşü olmaya
Çünkü yabancılaşma coğrafyadır
– İşte o zaman diyorum ki –
Veda etmenin anlamı olsun senin
Her şey unuttursun seni
Çünkü yabancılaşma coğrafyadır
Ve yutacaktır gücüyle dünyayı
– İkimize bir dünya elbette yetmez
Türlü şeylerin terk edildiği –
Paylaşıma birlikteliğe sevgiye
Artık ayıp olan duyguya
Çünkü yabancılaşma coğrafyadır
Yabancılaşma.
Bir yanıt yazın