sessiz kabullenişin yurdu
yurdu sessiz.
kaybolmuş umutların gölgesinde
yalnız kalpler, yorgun düşler, unutulmazlar
aynı atışların çaresizliğinde
ve şehir sınırlarının kederinde
ve şehir sınırlarının neşesinde.
günler geçse bile, anılar dağılırken oraya
saf bir teslimiyetin aydınlığında
ve uzak yollarda, uzak yollarda yaz
çağırırken evini
sessiz kabullenişin yurdu.
kendi iç yangınımızın kül bahçesinde
sabır çiçeğimizin bahçesinde
yurdumuz
düşüncelerimiz duygularımız arasında
ve kimsenin susturamadığı şarkısı
özlemin, aşkın ve sessizliğin şarkısını
bir eylül fısıldayacak içimize.
kuşların sesiyle birlikte
yavaşlayan adımların sesiyle birlikte
rüzgarın sesiyle birlikte
akşam başlamış bekleyişlerin sesiyle birlikte
yalnız bekleyişlerin sesiyle birlikte
ve yeni başlangıçların ve yeni veda edenlerin
ve herkesin ve herkesin
sesleriyle birlikte
bir eylül fısıldayacak
kimse susturamayacak ve yurdumuz
sessiz kabullenişin.
Bir yanıt yazın