Yarım kalmış bir şarkısın şimdi dilimde
Unutulmuş bir sevdanın izi var gözlerimde
Eskimiş bir mektupsun, ellerimde.
Anılar birer birer canlanırken zihnimde
Yüzün silinmiş bir fotoğrafta belirir gibi
Sesin uzak bir melodi, duyulur gibi
Kelimelerin uçuşur, yakalanmaz gibi
Kaybolmuş bir umut, yeniden yeşerir gibi
Ve sen, bir gölge gibi geçersin yanımdan.
Biliyorsun, her ayrılık bir başlangıçtır derler
Ama benim için her başlangıç, sensizlikle yüzleşmektir
Her yeni gün, seni biraz daha unutmaya çalışmaktır
Hatıraların acı birer zehir gibi içime akmasıdır
Ve ben, bu zehri panzehir niyetine içmekteyim
Çünkü biliyorum, sensiz bir hayat yaşamaktan beterdir.
Yine de, solgun bir hatıra olarak kalacaksın içimde.
Rüzgarın esintisiyle savrulan yapraklar gibi
Uçup gittin hayatımdan, ardında bir boşluk bırakarak
Ne kadar çabalasam da, dolduramıyorum o boşluğu
Sensiz geçen her an, bir ömür gibi geliyor bana
Ve ben, bu ömrü sensizlikle tüketiyorum sessizce
Belki bir gün, yeniden karşılaşırız diye bekliyorum
Ama biliyorum, o gün geldiğinde de çok geç olacak.
Çünkü sen, artık çok uzakta bir yıldızsın
Ulaşılmaz, dokunulmaz, sadece uzaktan izlenirsin
Ben ise, sensizliğe mahkum bir gezegen gibiyim
Etrafında dönüp duruyorum, ama asla yaklaşamıyorum
Bu imkansız aşkın yükü altında eziliyorum her gün
Ve biliyorum, bu yükü ömrümün sonuna kadar taşıyacağım
Çünkü sen, benim solgun bir hatıram olarak kalacaksın.
Bir yanıt yazın