Güneş batarken uzar gölgem, bir dev gibi,
Ardımda bırakır eski günleri, bir yemin gibi.
Ne değişti bunca senede, bilmem gayrı,
Aynı toprak, aynı gökyüzü, aynı sancı,
Sadece ben, bir eski gölgelik gibi.
Ağır gelir artık omuzlarıma yük,
Hatıralar birer birer düşerken yere,
Yeniden yeşermek ne mümkün, söyle,
Kuruyan dallarımla beklerken günü.
Bir zamanlar umutla açan çiçekler soldu,
Rüzgar fısıldar durur eski aşkları,
Kuşlar konar dallarıma, eski şarkılar söyler,
Ben dinlerim sessizce, içimde bir şeyler erir,
Ne bir sitem, ne bir arzu, sadece bekleyiş,
Yarın, belki yeni bir gölge düşer üzerime.
Ve ben, bu eski gölgelik, razıyım buna,
Güneş doğarken yeniden doğmaya değil,
Batarken huzurla yok olmaya talibim,
Çünkü bilirim ki, her gölge bir gün kaybolur,
Ve her kayboluş, yeni bir başlangıca gebedir,
Toprağıma düşen her yaprak, yeni bir umuttur.
Bir yanıt yazın