Şafağı bekledim gri duvarlarda
Güneşin ilk ışığı değsin diye yüzüme
Bir heykel gibi durdum, kımıldamadan
Ruhum çoktan ayrılmış olsa da bedenimden
Kim bilir hangi rüzgarla savruldu gitti
Belki bir kuşun kanadında, belki bir serçenin.
Oysa bir sabah, bir umut saklıydı içimde
Betonun soğuk yüzünde bir çiçek açar gibi
Ama günler geçti, mevsimler değişti
Geceler uzadı, sabahlar kısaldı
Ve ben hala buradayım, aynı yerde
Donuk bir bakışla, hiçliğe karışmış gibi
Bir taş yığını, bir anı sadece.
Bir yanıt yazın