Unutulmuş sandıkta, bir defter eski zaman,
Sarı sayfalarında saklı yalan, dolan.
Mürekkep solmuş, hatıralar silinmiş,
Belki de hiç yaşanmamış, öyle bilinmiş,
Gerçeğin aynası kırık, yansıma yalan.
Kelimeler suskun, sırrını saklar,
Geçmişten fısıltılar, ruhu yakalar.
Doğruluğun izi silinmiş çoktan.
Hangi yüzleşme bu sessizliği bozar?
Hangi pişmanlık, hangi itiraz yazar?
Hakikat bir gölge, uzakta duran.
Kim bilir, belki de hiç yaşanmadı,
Sadece bir hayaldi, deftere yazıldı,
Eskimiş bir yalan, sonsuza dek saklı.
Bir yanıt yazın