Dağa vurdum kendimi bir sabah vakti
Rüzgarın uğultusu eşlik etti yalnızlığıma
Zirveye doğru tırmanırken.
Yüzümde taşların sert dokunuşu,
Bedenimde yorgunluğun tatlı sızısı.
Aşağıda şehir, bir oyuncak gibi küçülmüş,
Bütün dertler, kaygılar uzaklaşmış sanki.
Geçmişin hayaletleri sarıyor etrafımı,
Gelecek ise sis perdesinin ardında.
Güneş tepemde, yakıyor tenimi,
Gökyüzü sonsuz bir mavilik sunuyor.
Bir kartal süzülüyor, özgürce,
Ben de onun gibi olmak istiyorum.
Yükseklerde, her şey daha net, daha gerçek.
Düşünüyorum hayatı, anlamını,
Ve varoluşun derinliğini.
Zirveye ulaştığımda, bir an duruyorum.
Gözlerim alabildiğine uzanıyor.
İçimde bir huzur, bir sükunet.
Biliyorum, dağ beni değiştirdi.
Aşağı indiğimde, farklı biri olacağım.
Yükseklerdeki izler, hep benimle kalacak.
Bir yanıt yazın