Sis dağılır, umut birikir içimde
yeniden başlar her şey sanki
geçmişin hayaleti dolaşır yine de
yüzleşme sancısı, dinmeyen bir deprem
Sessiz çığlıklar yükselir derinden
maskeler düşer, gerçekler belirir de
saklanamaz aynadaki yabancı suret
karanlık bir tünel uzar önümde
Her adım yeni bir soru işareti
belki de cevap, hiçliğin ta kendisi
Kaçtığım her yüz, adımla yankılanır
ben dönerim içime, boşluk büyür
Ve yüzleşme vakti, en keskin bıçaktır.
Bir yanıt yazın